2007 öncesi binaların yapımında kullanılan karma beton, deniz kumu, nervürsüz demir, vb. unsurlar ne yazık ki günümüz deprem araştırma bulgularına karşı yetersiz kalmaktadır. Bir diğer deyişle, 2007 deprem yönetmeliği öncesinde yapılan binaların yapısal sağlamlık ve deprem dayanımı konusunda yetersiz kaldığı yapılan çalışmalar neticesinde görülmüştür. Birçok kaynakta, Ülkemizde deprem bölgesinde yer alan binaların olası depremde tehlikeli olanların sayıları sunulmaktadır.
Eski yöntemlerde, mühendislik hizmeti alınmaksızın yapılmış veya eski yönetmeliklerin günümüz yönetmelik şartlarını sağlamamasından dolayı; binalarda deprem performans tespiti çalışması yapılmalı ve binaların olası depremde sergileyecekleri davranışları ortaya çıkarılmalıdır. Tüm eski binaların yıkılarak yeniden yapılması maddi ve manevi olarak mümkün olmayacağından dolayı, bu yapıların uygun olanlarının tespit edilerek güçlendirilmesi mümkün gözükmektedir.

Bina güçlendirme çalışmaları Türkiye’de artık hem çok kolay hem de herkesin yaptırabileceği gibi ekonomiktir. Neden bina güçlendirme yaptırılmalıdır diye soracak olursak, bilindiği gibi deprem fay hattında yaşamaktayız. Bununla birlikte özensiz, eksik malzeme kullanılarak yapılmış pek çok yapı bulunmaktadır. Bunlar insan hayatını tehlikeye sokan unsurlardır. İnsanların yapılarını güvenli ve rahat bir şekilde kullanabilmesi, olası bir deprem tehlikesinde hasarı en aza indirmek istemesi kadar doğal bir şey yoktur. Peki, insanların güven içerisinde olması için nasıl bir süreçten geçmek gerekir? Bunun cevabı basit. Öncelikle binada herhangi bir güçlendirmeye ihtiyacın olup olmadığı araştırılır. Yapının güçlendirmeye uygun olup olmadığı, hangi aşamalarla, nerelerde güçlendirme yapılmasının gerekliliği yine bu rapor ile anlaşılacaktır.

Güçlendirme konusunda ülkemiz insanlarının birçok ön yargısı bulunsa da, günümüzdeki birçok teknolojik yöntem ile bu ön yargılar yok edilebilmektedir. Geleneksel betonarme perde, kolon kiriş mantolaması insanları çoğu zaman evlerinden uzaklaştıracak olması insanların güçlendirmeyi tamamen rafa kaldırmasına sebep olmaktadır. Halbuki, günümüzde uygulanan çelik ve betonarme sistemler ile binalar dıştan güçlendirilebilmekte, FRP ya da diğer deyişle lifli polimer (karbon lifli polimer) ile yapısal elemanlar güçlendirilebilmekte ayrıca sismik izolatörler ile binanın iç yapısına az ya da hiç müdahale edilmeksizin binalar güçlendirilebilmektedir.

Betonerme Güçlendirme

Binanın taşıyıcı sistem özelliklerinin çeşitli yetersizliklere sahip olması durumunda seçilebilecek güçlendirme yöntemlerinin başında gelmektedir. Mevcut binanın yanal rijitliği yetersizliği neticesinde yatay deprem perdeleri ile gerekli ve yeterli deprem perdeleri eklenebilir; benzer şekilde kolon ve kirişlerdeki kesme, eğilme, süneklik ve eksenel yük kapasitesi yetersizlikleri bu elemanların mantolanması ile giderilebilir.
Genellikle yüksek periyotlu / düşük yanal rijitliğe sahip binaların eğilmeden göçmesinin engellenmesinde kullanılan betonarme perdeler sistemdeki diğer elemanların olası deprem esnasında kendilerine gelen kuvvetin bu elemanlarca karşılanması ve kırılarak toptan göçmenin engellenmesi amacı ile sisteme entegre edilir.
Preton Yapı Proje, mevcut binaların betonarme yöntemlerle güçlendirilmesi konusundaki tecrübesiyle, avantaj ve dezavantajlarıyla, sisteme entegrasyonunun sağlanmasının hassasiyetinin farkındalığıyla projeler üretmektedir.
Her binanın doğası gereği sahip olduğu doğal titreşim periyodu, zemin hakim periyodu, binadaki yapısal olumsıuzluklar ve seçilecek güçlendirme yöntemi detaylı bir şekilde analiz edilmeli, doğrusal ve doğrusal olmayan yöntemler kullanılarak ve en önemlisi mühendislik bakış açısının birleşimi sonucu bir karara varılmalıdır.
Betonarme uygulamalarda birleşim bölgelerine özen gösterilmeli, mevcut sisteme bağlantıyı sağlayan epoksili ankrajlar çok büyük önem taşımaktadır. İyi yapılmamış bağlantılar sonucunda istenmeyen durumlar oluşabileceği gibi yapılan güçlendirmenin de tamamen anlamsızlaşacağı sonucunu çıkarabilir. Bu konuda uzman uygulamacılar seçilmeli, ankraj çapı, derinlikleri, donatı çapları, kanca detayları, kullanılan kimyasallar, beton kalitesi, dayanımı vb. birçok hususa dikkat edilmelidir.

 

Çelik Güçlendirme

Binalar çelik elemanlarla, sistem bazında veya eleman bazında güçlendirilebilir. Yapılan tahkik sonrası hedeflenen performans düzeyine göre belirlenecek bina hedef periyodu, hasar sınırları, istenilen süneklik kapasitesi gibi hedeflere göre betonarmeye alternatif olarak mevcut binalar çelik ile güçlendirilebilir. Çeliğin betonarme güçlendirmeye kıyasla daha sünek oluşu rijitlik hedefi düşük binalarda tercih sebebi iken benzer şekilde mimari kaygıların, uygulama süresinin ve etrafa verilen rahatsızlığın nispeten az olması nedeniyle çeliği tercih sebebi kılabilir.
Çelik lamalar ile sarılmış kolonlar, kirişler yüksek süneklik kabiliyeti taşır hale gelirler. Yapılacak uygulamada çelik ile beton yüzeyin birleşimi çok büyük önem arz ederken moment ve yük aktarımının sağlanması bir diğer önemli faktördür. Ankrajları yeterince olmayan çelik güçlendirmelerde sistem içerisinde etkinleşememiş sonuçlar elde edilebilir. Benzer şekilde çelik çaprazlar ile güçlendirilen betonarme çerçevelerin süneklik kapasitelerinde ciddi artış olduğu ancak bu artışın uygulamanın kalitesine çok bağımlı olduğu da bilinmektedir. Çeliğin uygulama yöntemi olarak seçilmesindeki avantajlarının yanı sıra uygulamayı yapacak firmanın bu konuda uzman olması, setifikalı kaynakçılar kullanması çok büyük önem arz etmektedir.

 

Yapısal Onarım

Beton Yapı Proje, yapılarada meydana gelen hasarların onarılması konusunda uzmandır. Hizmetlerimiz:
Epoksi Enjeksiyon ile yapısal çatlakların onarılması
Grout harcı, tamir harcı uygulamaları
Korozyona uğramış yapısal eleman donatılarının korunması
Çatlamış elemanların onarılması
Segregeasyon tamiratları
Döşeme, kiriş sehimlerinin düzeltilmesi
Beton pas paylarının yeniden kazandırılması

Diğer Uzmanlık Alanlarımız

Her Zaman Özenli ve Özverili